EN KÖTÜSÜ; CEHALET VİRÜSÜDÜR!

24.03.2020
2.213
EN KÖTÜSÜ; CEHALET VİRÜSÜDÜR!

Sevgili Öğrenciler… 

Tarihsel süreçte pek çok kez insanlığın yaşadığı “salgın hastalıklardan” bir tanesi ile yakın zamanda bizlerde yüzleşmekteyiz. Bizler yeni şahit olsak da benzer süreçlerin çoğu kez gelmiş ve geçmiş olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla, şu sıralar herkesin haklı sebeplerle oldukça “kaygılı ve huzursuz” olduğu bu günler hızla geldiği gibi geçecektir de… Öğrencilerimizin bu süreçte “sorumluluk bilinciyle” hareket edip tüm önlemlere harfiyen uyup kendilerini ve sevdiklerini korumaya çalıştıklarını takdir ediyoruz. Sizlerle şu an için birebir görüşmeler yapamıyorsak da “her kışın bir baharı” olduğunu hatırlamanızı isterim. Bu demek oluyor ki; bu virüs ülkemizi terk edecek elbette. Önemli olan “evde kaldığımız” bu süreci en verimli şekilde geçirmek, bu sürecin bir tatil değil; sadece “geçici bir süre önlem adına evde kalma süreci” olduğunu hatırlamak sizlerin yararına olacaktır. Bu nedenle, 23 Mart 2020 itibarı ile başlayacak “online eğitim programını” adeta okula gidip geliyor gibi takip etmeniz ve öğrenme sorumluluğunu almanız, okula döndüğünüzde yeniden adaptasyonunuza yardımcı olacak ve eğitime kaldığımız yerden devam etmemizi sağlayacaktır.  

*Bu bir tatil değil; “geçici süre ile önlem amaçlı” evlerimizde kalma halidir. 

Biliyorsunuz ki bu sıralar virüs sebebiyle kendimizi ve sevdiklerimizi korumak adına dışarı ile temasımızı en aza indirip evlerimizde kalıyoruz. Bu ne bir tatil, ne de bir “keyfi evde oturma” halidir. Hepinizin enerjinizi atmak için dışarı aktiviteleri yapmak istediğinizi “okul olmadığına göre tadını çıkarmak istediğinizi” biliyorum. Ancak, bu hafta yeterince dinlendiğinizi düşünerek eğitime 23 Mart itibarıyla kaldığımız yerden devam edeceğimizi tekrar vurgulamak isterim. Online olarak devam edecek bu “eğitim sürecinde” sorumluluk bilinciyle hareket edip “öğrenme sorumluluğunu” almanız gerektiğini de hatırlatırım. Bu konuda biz yetişkinler ve eğitimciler olarak sizleri destekleyip her daim yanınızda olacağız.  

*“İnsan” temel ihtiyaçları (yemek, barınmak vb.) karşılandığında bununla yetinebilen bir varlık değildir; elbette “çalışmaya, üretmeye ve diğerleriyle ilişki kurmaya” ihtiyacı vardır. 

Dolayısıyla, bu süreçte durup oturmak ve öylece kalmak bizlere göre değildir. Yine önlemler dahilinde gün içinde hareketli olmak; bunun için evde yapılacak egzersizleri tercih etmek enerjinizi atabilmenize yardımcı olacaktır. Ayrıca, şu an için “sosyal mesafe” dikkate alınarak; insanlarla ilişki ve iletişimin tamamen kesilmesinden ziyade; belli bir mesafede devam etmesi uygundur. Örneğin; arkadaşlarınızla “görüntülü konuşabilir” birbirinizle bilgi alış-verişi yapabilir ve birbirinize destek olabilirsiniz. Ayrıca, çoğunuzun anne ve babası hiç olmadığı kadar sizlerle birlikte vakit geçirebilecektir. Ders dışı zaman diliminde, ailenizle birlikte film izleyebilir, etkinlik yapabilir, sohbet edebilir vb. şekillerde keyifle vakit geçirebilirsiniz.  

*Virüs ülkemizi terk edecek elbette! Öğrencilerimiz okullarına, anne ve babalarımız da işlerine geri dönecekler… Gelin bu süreci fırsata çevirelim(?) 

Her kışın bir baharı vardır. Bu demek oluyor ki tüm dünyada yaşadığımız zorlu günler geçecek ve hayatımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu süreçte “kaygı duymanız” normaldir. Ancak önlemleri dikkate alarak “evde kalmaya” özen gösterir ve eğitim süreciyle ilgili üzerinize düşen sorumlulukları alırsanız, süreç size ve sevdiklerinize hiçbir zarar vermeden geçip gidecektir.  

Peki bu süreci fırsata nasıl çevirebiliriz? 

Dönem içerisinde hepinizle birebir görüşmeler yaptığımda, pek çoğunuzun okula gidip geldiğiniz süreçte derslerin çok yorucu olduğundan ve eve gidince eksiklerinizi kapatmak ve ekstra çalışmak için zaman kalmadığından şikâyet ettiğinizi hatırlıyorum. Peki çocuklar o halde şimdi?… Şimdi, bireysel olarak hangi derste eksiğiniz varsa onu kapatabilme ve ekstra çalışabilme fırsatına sahipsiniz. Bunun yanı sıra zamanınız artacak ve o zaman diliminde ise kitap okuyabilir, film izleyebilir, canınızın istediği bir yemeği ailenizle birlikte hazırlayabilir, yine ailenizle farklı etkinlikler yapabilir ve oyunlar oynayabilirsiniz.  

Ve, bazılarınız sınav dönemindesiniz ya da bir sene sonra sınava gireceksiniz. Bu sürecin sizi kaygılandırdığını biliyorum. Ancak “bilinçli bir kaygı” her zaman başarı getirmiştir. “Bilinçli kaygıdan” kastım; tüm önlemleri almak ve bu zorlu süreç bittikten sonra yaşayacağımız döneme hazırlıklı olmaktır. Üstelik, “Sınav ne zaman olacak(?)”, “Sınav Ertelenecek mi(?), “Hangi konular sınava dahil olacak(?)” vb. soruların cevaplarına “online platformda” yanıt bulabileceksiniz. Aynı zamanda öğretmenlerinize de sorup onlardan bilgi alabileceksiniz. Sorularınızın cevabı ne olursa olsun, değişiklikler bireysel olarak sizi etkilemekten ziyade; hepiniz için geçerli bir sistem değişikliği olacaktır. Ben, sizler gibi sınav dönemindeyken “okul olmadığı zamanlarda test çözebilmek ve zaman yönetimi ile ilgili pratiklik kazanabilmek” için fırsat kolladığımı hatırlıyorum. Sizler de bu krizi fırsata çevirmeye hazırsanız, bizlerinde yetişkinler, eğitimciler ve psikologlar olarak her daim yanınızda olduğumuzu unutmayın! 

 Uzm. Psikolog Handan Horasan 

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Daha Fazla Bilgi ve Randevu Almak İçin Beni Arayabilirsiniz: