Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji bölümünü (burslu) olarak bitirdikten sonra Maltepe Üniversitesine devam ederek “Akıl Sağlığı Çalışanlarının İş Doyumu, Öznel İyi Oluş Düzeyleri ve Mesleki Anksiyete Durumlarının İncelenmesi” başlıklı tezimle Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programını başarıyla tamamladım.
Lisans öğrenimim süresince Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Prof. Dr. Bengi Semerci Enstitüsü, Üsküdar Devlet Hastanesinde yaptığım stajlarda kıymetli hocalarla tanışıp, farklı vakalar görerek bilgi ve tecrübe kazandım.
Devam eden lisans eğitimi süreci paralelinde, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hastalarla birlikte gerçekleştirdiğim müzikal etkinliklerle, onların rehabilite olma sürecini yakından gözlemleme fırsatı buldum. Bunun yanı sıra Özel Çocuklar Rehabilitasyon Merkezinde psikolog olarak görev alarak; özel çocukların sosyal yaşam becerilerini geliştirmek adına onlarla çalışmalar yapıp, gelişim süreçlerine destek olacak etkinlikler organize ettim.
“İLİŞKİDE PARADOKS” Varlık-Yokluk-Çokluk Kadın-erkek ilişkisi her daim mercek altına aldığımız, sohbetlerine keyifle katılıp, içerisinde kendi ilişkilerimizden bir şeyler bulup yalnız hissetmediğimiz, gelecekte ilişkimizin olası seyrine karşı tahminlerde bulunanları can kulağıyla dinlediğimiz bir konu aslında… Çoğu zaman paradokslarla (çelişkili, karşıt düşüncelerle) boğuşup kendimizce irdelediğimiz ve asla sonuca varamadığımız bir dizi sorularla gelen kafa...
Kadın ve erkek, asırlardır süren eş(it)lik tartışmaları; aslında belirgin nörobiyolojik farklılıklar ve her iki tarafın da ilişkide dengeli bir varlık ortaya koyması ve mutlu ilişkiler… Peki kadın ve erkeğin arasında neler oluyor(?), haydi bir bakalım… İlişki ve iletişim… Kadın ve erkeğin birbirlerini tamamlayan doğası ve gücü yadsınamaz. Doğadaki diğer canlılardan farklı olarak yalnızca insan türü diğerleriyle fiziksel ihtiyaçlarının ötesinde...
Mesele karın doyurmak ise “soğan, ekmek” yeter… Aslında konu oldukça basit bir düzlemde açıklanabiliyor. Şöyle ki; acıkınca yemek yeriz ve açken ne yediğimizin çokta bir önemi yoktur. Bu demek oluyor ki açlık fiziksel bir ihtiyacın adıdır. “Gerçek açlık” hissedildiğinde midemizden sesler gelir, enerjimiz düşer, belki ellerimiz, ayaklarımız üşür hatta bazılarımızda öfke ve sinirlilik hali gözlemlenir. Bütün...
Hayat her geçen gün biraz daha anlaşılır kılıyor “kendine yaslanabilmenin” kıymetini… Yaslandığın her duvar çökebilir çünkü. Gücünü, kendi istek, ihtiyaç, hedef, tutku, vb. motivasyonlardan alan ve bunları her durumda hatırlayabilen kişiler zorluklar karşısında dimdik durabiliyorlar. Bu bakış karamsar bir bakış açısı gibi gözükse de en güçlü insanların arkasında “güçlü bir kendilik” olduğunu gördüğümüzü söyleyebilirim. Zor zamanlarımızda bizleri kucaklayan...
Sevgili Öğrenciler… Tarihsel süreçte pek çok kez insanlığın yaşadığı “salgın hastalıklardan” bir tanesi ile yakın zamanda bizlerde yüzleşmekteyiz. Bizler yeni şahit olsak da benzer süreçlerin çoğu kez gelmiş ve geçmiş olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla, şu sıralar herkesin haklı sebeplerle oldukça “kaygılı ve huzursuz” olduğu bu günler hızla geldiği gibi geçecektir de… Öğrencilerimizin bu süreçte “sorumluluk bilinciyle” hareket edip tüm önlemlere harfiyen uyup kendilerini...
Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım.” (Albert Einstein). Merak; bir şeyi öğrenmek ile ilgili duyulan heves ve motivasyon olarak tanımlanmaktadır. Doğuştan gelen bir motivasyon olmakla birlikte bireylerin mizacına göre bu motivasyonun derecesi farklılık göstermektedir. Ancak yine de her bir bireyin bilinmezliğe gözünü açtığı bir dünyada bir parça keşfetme arzusu barındırması kaçınılmazdır. Bu noktada neyi, ne...
Mizaç; insanı bireysel farklılıklar üzerinden ele alan, her bir bireyin olumlu-olumsuz potansiyellerini ortaya koyan bir kavramdır. İnsanın hem güçlü hem de güçsüz yanlarının mizaç üzerinden değerlendirilmesi “paradoksik varoluşu” düşünmeye değer kılmakta; “mizaç kaderimiz midir?” gibi varoluşsal soruları akla getirmekte paralelinde insanın değer-bedel algısını da düşündürmektedir. Bedel; bir şeyden kazanç sağlamak adına yaşayacağımız kayıplar anlamına geliyor gibi...
Güzel ya da çirkin olmak gibi görece değerler için olması gerekeni belirleyip “hiza taşı” yaptığımız gerçeğiyle karşı karşıyayız. İnsanın yaşamda bir hedef doğrultusunda hareket etmesinin önemli ölçüde işlevsel olduğu yadsınamaz. Ancak, “güzel bir vücut” ile ilgili sağlıklı olmaktan tamamen ayrıştırılmış; sadece “toplumsal olarak bekleneni ve isteneni” karşılama ve yalnızca bundan mutlu olma güdüsü oldukça...
Şiddet; gücün ve baskının, bilerek ve isteyerek, bireylere ya da topluma fiziksel ya da ruhsal anlamda zarar vermek amaçlı kullanılmasıdır. Fiziksel ya da duygusal olarak insanları incitmek, acıtmak, zarar vermek yanı sıra hakaret etmek, iftira atmak, birinin dedikodusunu yapmak ; o kişiyi başkalarının gözünde küçültmek, değersizleştirmek ve eşlerin birbirlerini aldatması şiddet kapsamındadır. Şiddet bir bireye fiziksel...
Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren henüz tanışmadığı dış gerçeklikle karşı karşıya kalır. İlk aşamada dışarısı oldukça soğuk ve savunmasız hissettirir. Bu acı gerçek ise onu kaygılandırır ve ağlatır. Kucağınıza aldığınız anda sıcaklığınızı hisseder. Sonrasında emzirmeye başladığınızda en azından “aç kalmayacağını” garanti altına alarak, “güven” duygusunun temelleri atılmış olur. Temeli atılan dış dünya algısının gelişmesi için “sizin gözünüzden kendisini ve...
Çocuklarımız gerek mizaç özellikleri gerekse birinin sevgisini kaybetme, kabulünden yoksun kalma, gruba dâhil olamama, terk edilme vb. korkularla yapmak istemedikleri şeyleri bile yapmak zorunda hissedebilmektedirler. Ancak sonrasında “mecbur” kalma durumu giderek özgür hissettikleri alanların kısıtlanmasına neden olmakta ve yaşamında risk oluşturabilmektedir. “Hayır” demek kelimenin olumsuz anlamı itibarıyla kötü bir davranış olarak...
Evlilik tek kişilik bir yaşamdan iki kişilik bir yaşama geçmek için verilmiş bir karar, atılmış bir adımdır. Sağlıklı ve nihayetinde evlilikle sonuçlanan bir birliktelik “biz” olabilmeyi başarmayı gerektirir. Peki ne demektir biz olmak?… Tamamıyla bir diğerinin hayatını ele geçirmek, özel hayatını bütünüyle kontrol altına almak, her an her paylaşımda birlikte olmak;...
“Bir öyleyim, bir böyle”, Ben kimim?… Kişilik özellikleri mi yoksa kişilik bozukluğu mu? Halk arasında Ben de bir şey mi var? sorusu insanların kafasını karıştırmakta ve birtakım durumların yanlış algısını tetiklemektedir. Başka bir deyişle kişi “Ben böyleyim” dediğinde gerçek anlamda benimsenen kişilik özellikleri hayatın işlevselliğini aksatıyorsa yani bir anlamda kişiye zarar vermeye başladıysa bu artık kişilik özelliği değil,...
Kaygı (endişe) bireylerin herhangi bir sebebi olmasa da, olumsuz ihtimallerin gerçekleşeceğine dair endişe duymasıdır. Genel olarak her konuda kaygı duyulabileceği gibi bir ya da birkaç konu üzerinde kaygı yaşanabilmektedir. Yalnızca bir duygu olarak tanımlanan “ben hep kaygılıyım, kaygı yaşıyorum, kaygı hissediyorum vb.” ifadelerin altında yatan ise olumsuz düşünceler silsilesi ve...
Günümüzde süregelen kilo problemi yaşayan, kontrol edemediği sağlıksız yeme davranışlarından şikayet edenlerin sayısı oldukça fazladır. Bu bağlamda değerlendirilmeye değer bulduğum konuda asıl önemli olan bu davranışın kaynağı ve neden çözümlenemediğidir. Artan toplum baskısı ve bedene yapılan yatırım insanlara güzel olmanın yolunun zayıf olmaktan geçtiği gibi bir düşünce aşılamaktadır. Dolayısıyla özellikle kadınları etkileyen bu algının...
Galeri
Danışan Yorumları
E. K.
DANIŞAN
Bir arkadaşımın tavsiyesi ile kendisi ile tanışma fırsatım oldu. Yaklaşık iki sene süren ve bir kaç kez danışman değiştirdiğim depresyon tedavi sürecimde hizmet aldığım,sıradan psikolog yaklaşımlarının ötesinde samimi olması,neyin nasıl yapılması gerektiğini anlatırken kendi iç dünyamı keşfetmemi sağlamış,bilgi birikimi ve kullandığı metotlarıyla tam anlamıyla profesyonel bir destek aldığımı düşündüğüm, kesinlikle tavsiye ettiğim değerli bir psikolog.
M. A.
DANIŞAN
Sevgili Psikolog Handan Hanım ile yollarımız kendimi tanımak, sorunlarımla başa cıkmak için Yardım talebinde bulunmak istememle kesişti. Handan hanımın seans esnasında yaptığı yorumlar her defasında bana iyi geliyordu. Güzel ses tonuyla seans esnasında vereceği enerjinin benim gibi danışanlarının seans sonunda yüzüne yansıyarak çıkacağından eminim. Sakin, içten pozitif ve samimi tutumuna ve paylaştıklarımı sır gibi saklayacağına dair inancım ve güvenim tamdır.Bu tutumuyla gönül rahatlığıyla psikoterapist arayışında olan herkese tavsiye ederim.
D. K.
DANIŞAN
İlişkilerimde yaşadığım sorunlarla başa çıkamadığım bir dönemde Handan Hanım’a başvurdum. En sevdiğim yanı ise direk teşhis koymayan ve insanın doğasını anlamaya çalışan bir yaklaşımı olmasıydı. Daha önce gittiğim terapilerde bu sorunu yaşamıştım. Şu anda harika, düzenli ilişkiler yaşadığımı söyleyemem. Ancak, daha kontrollü ve risk almaktan uzak durduğumu fark ediyorum. Oldukça dağınık olan yaşamım sanki düzene girmeye başladı. Kendisine çok teşekkür ederim ve güven odağı arayan herkese de tavsiye ederim.
A. O.
DANIŞAN
Herşeyden umudu kestiği, yaşamdan hiç keyif alamadığım bir zamanda tedavim için Handan Hanım’a ulaştım. Öncesinde kullandığım ilaçlar hiçbir işe yaramadığı için terapiye gitmeye karar vermiştim. Handan Hanım oldukça gülerüzlü, güven veren bir yapıya sahip ve iyi olacağıma olan inancımı arttırdı. Uzun yıllar yutkunma problemi yaşıyor; dışarıda olduğumda, su şişem yanımda olmadığında, insanlarla birlikte birşeyler yemem gerektiğinde ya da hava çok soğuk olduğunda tamamen kendimi ketliyor ve yutkunamıyordum. Handan Hanım bu durumun kaynağını araştırdı ve bu konu üzerinde neredeyse hiç konuşmadık. 1.5 yıldır terapilerime aksatmadan devam etmekteyim. İlk geldiğim günü düşündüğümde, şu anda olduğum noktaya hayretle bakıyorum. Çok çok iyiyim. Kendime güvenim arttı ve güçlü olduğum yanları fark ettim. Herşey için ona minnattarım ve sevgilerimi iletiyorum. Şifa bulmak isteyen herkesi de elimden geldiğince yönlendirmeye çalışıyorum.
S. P.
TANIDIK
Sevgili meslektaşım handan HORASAN ile halen devam etmekte olduğumuz Bütüncül Psikoterapi Eğitiminde tanıştık.Güler yüzü,sıcakkanlığı ve kadife sesi ile eğitim ekibinin gönlünü fethetti.Saydığım kişisel özelliklerinin yanı sıra mesleki olarak sürekli kendini geliştiren, mesleğine aşık bir terapist olan Handan, bu özellikleri ile meslektaşları arasında fark yaratıyor. Hayata karsı pozitif bakıs acısını eğitimine de yansıtan sevgili arkadaşımı kişiliğine,meslek etiğine ve donanımına son derece güvendiğim için profesyonel destek arayan bütün danışanlara gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum...
Daha Fazla Bilgi ve Randevu Almak İçin Beni Arayabilirsiniz: